Her toplumun dili farklı olmasaydı ne olurdu? Bu sorudan hareketle 1880 yılında Polonyalı bir Göz Doktoru olan Ludwik Lejzer Zamenhof “Esperanto” dilinin temellerini atmış ve dünyanın sonradan geliştirilen tek dili olan “Esperanto” bugüne kadar gelmiştir. Bu dil hiç bir ülkenin resmi dili olmamasına rağmen dünyada belirli ülkeler ve toplumlar tarafından rağbet görmektedir. Dilin amacı insanlar ile ülkelerin birbirlerini daha kolay, daha iyi anlayabilmelerini sağlamaktır. İçinde evrenselliği ve barış felsefesini barındıran tarafsız ve eşsiz bir dildir.

Bizler, günümüz iş dünyasında başarıya ulaşmanın anahtarının sadece satıştan ibaret olmadığını, aynı zamanda teknoloji, finans, kurumsal yönetim, ihracat ve sürdürülebilirlik gibi farklı alanlarda da uzmanlık gerektirdiğine inanıyoruz. Bu nedenle, marka ismimizi seçerken, tüm bu alanlardaki uzmanlığımızı en iyi şekilde temsil edecek bir isim arayışına girdik. Yaptığımız araştırmalar sonucunda, Esperanto dilinde “uzman” anlamına gelen “Profesia” isminde karar kıldık.

Profesia, bizim için sadece bir isimden ibaret değil, aynı zamanda bir felsefeyi de temsil ediyor. Tıpkı Esperanto’nun evrensel bir dil olma hedefi gibi, biz de farklı sektörlerden ve disiplinlerden gelen uzmanlığımızı bir araya getirerek, müşterilerimize kapsamlı ve bütünsel çözümler sunmayı hedefliyoruz. IT danışmanlığından finansal danışmanlığa, kurumsal yönetimden ihracat ve satış geliştirmeye, ve hatta sürdürülebilirlik gibi geleceğin kritik konularına kadar geniş bir yelpazede sunduğumuz hizmetlerle, işletmelerin karmaşık sorunlarını çözmelerine ve sürdürülebilir başarıya ulaşmalarına yardımcı oluyoruz.

Profesia, uzmanlığın ve evrensel bakış açısının simgesi olarak, işletmenizin güvenilir çözüm ortağı olmaya ve sizi geleceğe taşımaya hazır.